Herkes mutlaka dinlemiştir No Woman No Cry'ı. Bir de NINA SIMONE'den dinleyin... Bambaşka gelecektir eminim. Hep Bob Marley özentiliği vardır aslında içimizde, ki G.O.R.A'nın etkisiyle. Bir de toplumumuzun etkisi... Hala toplum olarak No Woman No Cry'ın anlamını hala "Kadın Yok Ağlamak Yok" sanıyoruz. Tabiki biraz ingilizce kıtlığıda baharat olup üzerine ekleniyor. Herneyse. Anlamını söyleyeyim de sizde daha fazla merakta kalmayın. Anlamı "Hayır Kadın Ağlama"dır efendim. Bundan bir kaç yıl önce bende böyle zannetmekteydim. (14 yaşındaydım.) Sonra mağlum o yaş civarında beyniyle cinsel organı yer değiştiği için kadınsız bir dünya düşünemiyordum. Bu şarkı dikkatimi çekti. Dedim gay mı bu adam? Lan niye kadın yok ağlamak yok desin? Sonra nefret ettim falan. Çocukluk işte. Belgin hocam vardı, ingilizceci. Çok yakındık severdik yani birbirimizi... Hatta hala hayatta en sevdiğim hocalardan biridir. Dedim "Hocam bu adam ne diyor? Bir de utanmadan herkes bu şarkıyı dinliyor!" Onun bana söylediği ise, "Şahin. Bu adamın söylediği şeyin eşcinsellikle bir alakası yok. Şarkıda bir kadına ağlamamasını söylüyor. Eski günleri hatırlamasını." Tabi nüfusu büyük beyni küçük bir şehirde yaşadığım için bende o zamanlar biraz homofobiktim. Bu yüzden de bir nefret vardı içimde. İnsanların ne olursa olsun koruması gerektiğine inanıyordum düzeyini. Taa ki bir arkadaşım bana eşcinsel olduğunu açıklayana kadar. Dost nedir? Eşcinsel olduğu için bir kenara atılır mı? Benim için hayır, gerçekse. Sonra hayatlarını falan araştırdım vs. Kimisi diyor doğuştan, kimisi diyor hastalık değil. Gözlerimle görmeden inanamazdım. Gerçek bir eşcinselle konuşmadan. Arkadaşımı saymıyorum. Nedeni ise onu zaten tanıyorum... Benim için mesele olayın genelini araştırmaktı. Facebookta gay grupları vardır. Magazin cart curt. Kaos GL falan felan. İyice araştırdım. Çok tuhaf geldi bana bu. Anlatamayacagım kadar tuhaf. Hayır iğrenç değil, sadece tuhaf. Şöyle şeyler gördüm akılalmaz... Sabahlara kadar sevişirim diyen adam 5 dk dayanamıyor ve çatır çatır sex yapıyor. Benim için dostluk önemlidir diyen gidiyor arkadaşının sevgilisini ayartıyor. Dedikodu yapıyor, iftira atıyor. Sonra diyorlar toplum bizi neden kabullenmiyor. Siz önce kendinizle barışmayı, hayatı dengelemeyi öğrenin! Ondan sonra kabullenilmeyi bekleyin... Hoş insan haklarının bile doğru düzgün işlemediği bir ülkeden Eşcinsel Haklarından bahsetmek te ayrı bir ironi. Ama şu da var ki, ben gayleri severim... Sevmediğim insanlar; ibneler. Bu ayırımı iyi yapmak gerekir, insanları iyi tartmak... Unutmayın ki insan kendini ele verir, er yada geç. Dostu kardeşi iyi seçmek gerek her ne olursa, her kim olursa. Nina Simone insan hakları savunucusudur. Ama eminim bu ibnecikleri savunmazdı. Çünkü onun çok iyi bir kalbi vardı, çok yüceydi. Rahat uyusun. Herkes farklı bir pencereden bakar hayata, kimi iyi kimi kötü. Karakterini kendisi seçer, dinini seçme şansı oldugu gibi. Ama dikkat etmeliler... O cam çerçeve dağılmasın. ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder